SİMSAR(emlakçı) OLMAK İÇİN EMLAKÇI OLMAYA GEREK VARMI?
SİMSAR(emlakçı) OLMAK İÇİN EMLAKÇI OLMAYA GEREK VARMI?
7.2.2018
Seyfettin Şenel
Emlakçı atalarımızdan bize kalan mirası o kadar çok hor kullandık ve dejenere ettikki;Geldiğimiz noktada yukarıdaki başlık ne anlama geliyor.
Hiç kimse kendi kendine paye ve ünvan veremez , mutlaka bir kurumun ve makamın onayı gerekir. Yapılan işin ve işi yapanın tarifi gerekir
Siz kendinizi doktor berber kasap mimar olarak tanıtırsanız ilk denemenizde foyanız ortaya çıkar. Ayrıca insanlar sizden yaptığınız işle ilgili evrak doküman ve referans isterler
Emlakçılık için yukarıdakilere gerek yok. İsterseniz maliye ve oda kaydı yaptırmayabilirsiniz. Herhangi bir kurumdan yada internetten sertifikada almanıza gerek yok. Bir masa bir kasayada ihtiyaç yok. Yaptığınız işin(asıl mesleğinizin) yanı sıra bulunduğunuz bölgedeki satılık kiralık kat karşılığı işlerde aracı olup ,yada bunları herhangi bir emlakçıya paslayarak komisyon alır veya alınan komisyona ortak olursunuz.. Mesleğiniz her ne olursa olsun bu işi yaparsınız. Hatta insanlar size bir emlakçı kadar,hatta daha fazla güvenirler. Takii işler sarpa sarana kadar.İşler sarpa sarınca siz asıl mesleğinize dönersiniz. Kapıcı iseniz kapıcı,yönetici iseniz yönetici,berber kasap müdür memur işsiz .Artık ne iş yapıyorsanız o olursunuz. Zaten tanıdıklık ve hatır uğruna bu işi yapmışsınızdır. Yaptığınız bütün yanlışlar emlakçılık mesleğine fatura edilir. Ceremesini ise evine ekmek götürmekte zorlanan, vergisini, dükkan kirasını ,oda aidatını ve kartelleşen ilan sitelerine para yetiştirmeyi başarmaya çalışan meslektaşlarım öder.Sizin yaptığınız yanınıza kar kalır .Kimsede size bir şey diyemez.
Gelelim mesleki bilgilendirme kısmına.
Eminimki kimse sizi bu şekilde bilgilendirmemiştir. Bilenlerde kendi çabaları ile öğrenmişlerdir
Emlakçılık mesleği ile ilgili sözleşmeler ve alacak takipleri konusunda 2012 yılının 6 . ayına kadar adımız Tellal idi (818 SAYILI BORÇLAR KANUNU MAD. 404- 409)TELLAL ...Utanmaya gerek yok. Sözleşmeler tellaliye sözleşmesi idi
2012 yılında yaptığımız işle ilgili sığındığımız kanunda adımız DEĞİŞEN TÜRK BORÇLAR KANUNU ile (6098 sayılı borçlar kanunu mad 520-525 )Simsar oldu.
Peki simsar nedir .
Borçlar kanunu MADDE 520- Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Madde 520 de yaşan işi yapan kimse SİMSAR YANİ( EMLAKÇI DIR)denir
Tanımı yukarıda bulunan işi yapmak için düz beyaz bir kâğıda tarafların imzasını alarak yapacağınız taşınmaz satışı ve kiralaması veya diğer işlemlerle ilgili yaptığınız işler sebebi ile hizmet bedeli alırsınız.Yaptığınız iş hukuka uygundur,ancak kanuna aykırı...
Aksini iddia edenlerin ispatlaması gerekir.
Peki binlerce,yüzbinlerce milyonlarca lira yatırım yapıp ,emlak ofisi açan ,kira ,stopaj, vergi, oda aidatı,muhasebe ,telefon, elektrik, su ,ikram hizmeti gören ,müşterisi için araç ve elaman tahsisi yapan benzin ve zaman harcayan ve emlakçıyım diye dolaşan ayakçılarla mücadele eden,aslında etmeye çalışan kişinin adı nedir. EMLAKCI. Ötekiler ise bize göre AYAKÇI Kartvizitinizdeki adınız emlakçı,emlak danışmanı, emlak müşaviri,bölge uzmanı,gayrimenkul satış direktörü, ticari gayrimenkul uzmanı yatırım sorumlusu,satış sorumlusu satış gurusu veya her ne ise. Hangi uluslararası firmada yada ulusal firmada çafçaflı kartvizit ve rozetlerle bu işi yapıyorsanız yapın.Sığındığımız kanuna göre adınız simsar.Dikkatimi çeken diğer bir konu ise çoklu ofis yapısına sahip ulusal ve uluslararası firmaların tek endişesi komisyon oranlarının düşürülmesi ile kaybedecekleri danışman sayısındaki azalma.Yoksa onlarda istediklerini aldıktan sonra yönetmeliğe razı.Yaptığınız işin kanunu yoktur.Sığındığınız kanun vardır.
Yıllardan beri kanunu olmayan bir mesleğe hemen her kurum müdahale ediyor.Gümrük ve ticaret bakanlığı emlakçılık mecburi standart tebliğ ile oynuyor. Tapu kadastro genel müdürlüğü yönetmelikle bir yerlere ulaşmamızı engelliyor. Belediyeler ve tapu daireleri emlakçıya bir başka gözle bakıyor. Çok uluslu ve ulusal firmalar kalabalık emlak ofisleri emlakçı ve emlak danışmanı adı altında yüzlerce binlerce oda kaydı maliye kaydı olmayan insanları taşeron sözleşmelerle ayakçı gibi çalıştırıyor. Bu hataları yapanlardan biride benim. Zaman zaman hala yapıyorum.Dedimya piyasa boyle.Yüzbinlerce ayakçı ortada çirit adıyor.Gümrük ve ticaret bakanlığı yıllardan beri beklenen emlakçılık yasasının çıkmasını bekleyenleri şoka uğratıyor.Son dakika gölü ile tasınmaz ticareti yasa taslağını ortaya atıp tartışmaya açıyor. Bizlerde esnafımızdan yöneticimize kadar söyle olsa iyi olurdu böyle olsa kötü olurdu diye her kurum kendi adına görüş bildiriyoruz.Hiç kimse demiyormu kardeşim ne yönetmeliği? Kanunu olmayan bir mesleğin yönetmeliğimi olur? Sessiz kalınırsa yönetmeliğinde olur .Bu yönetmeliğe göre bir anda 40 yıllık emlakçı ayakçı,10 günlük ayakçı emlakçı olur.Yada başaranlar emlakçı olmaya devam eder.Tıpkı MYK(mesleki yeterlilik kurumu) nun belirlediği seviye-4 ve seviye-5 gibi .Ama mesleğin yine kanunu yok.. En büyük sorunumuz ise bilmemek öğrenmemek. Bilmediğiniz bir konuda soru sormazsınız.Çünkü ne soracağınızıda bilmiyorsunuzdur.
Sizleri bilgilendirmeye gelenlere lütfen sorun. Yukarıdaki yazılanlar doğrumu diye? Doğru ise önleminiz nedir ? Ne yaptınız? Ne yapacaksınız ? Neden yapamadınız? Nasıl yapacaksınız? deyin
Aynı sokaklarda koşturan,aynı belediyeden rayiç bedel alıp, aynı tapu dairesinde tapu işlemi yapan ,aynı vergi dairesine vergisini ödeyen ,aynı fiyat tarifesini uygulayan ,aynı yönetmelik ve tebliğlere göre işini yapmaya çalışan meslektaşlarımıza, esnaf tacir ayrımı yapılması,meslektaşlarımın kartelleşen ilan sitelerine kiradan çok para ödemek zorunda kalması,sektörün öncülerinin temsil ettikleri meslektaşlarımın derdine çare olamaması,küçük bir hizmeti ve ofis ziyaretini büyük bir lütufmuş gibi göstermeleri,geldikleri makamların ebedi olacağına inanmaları ne büyük haksızlık.Ben 420 000 üyesi bulunan, üniversitesi, mülkleri,iştirakleri,irtibat büroları,indirimli otel ve restaurant bağlantıları ,sponsorlukları,bursları kendi mecburi üyesi olduğum odamla gurur duyuyorum. Buna rağmen mesleğimizi temsil edenlerin yöneticilerimizin ,bağlı olduğumuz kurum ve bakanlıkların dağınık ve çok sesli yönetimlerinden rahatsızım.Herkes benim dediğim doğru derken kaybeden biz oluyoruz
Esnaf arkadaşlarım siz ne duyuyorsunuz ne hissediyorsunuz?
Bu yazdıklarımı okuyupta meslek hakkında bilgisi olmayan kaldımı?